Vahşi yaşamın korunması, birçok türün yeniden çoğalmasını sağladı

Yeni piyasaya çıkan bir rapora bakılırsa, Avrupa’da yırtıcı yaşamın korunması için atılan adımlar, birçok türün çoğalmasını ve daha sıhhatli koşullarda yaşamasını sağladı.

Bozkurtlar, Avrasya kunduzu, Avrupa bizonları ve gri foklar, azalan sayılarının hızla yeniden artışa geçmiş olduğu ve daha geniş bir coğrafi alana yayılmış olduğu tespit edilen türlerden bir tek bazıları.

“Avrupa’da Yırtıcı Yaşama Dönüş” isminde tabiat koruma grubu tarafınca piyasaya çıkan rapor için Zoological Society of London (Londra Zooloji Topluluğu), BirdLife International ve European Bird Census Council (Avrupa Kuş Nüfus Sayım Konseyi) bir araya gelmiş olarak Avrupa’da yaşayan 50 değişik türü inceledi.

2022 Avrupa Yırtıcı Yaşamın Dönüşü Raporu, 2013’te meydana getirilen araştırmada elde edilmiş verilerle bugün elde edilmiş verileri karşılaştırıyor.

Avrupa’da Yırtıcı Yaşama Dönüş’ün yöneticisi Frans Schepers, “Bu yeni rapor bir tek Avrupa’da hangi türlerin yeniden iyileşmeye başladığını değil, niçin toparlandığını ve nüfuslarının arttığını da bizlere gösteriyor” dedi:

“Başarı hikayelerinden örnekler alarak yırtıcı yaşamın en iyi şekilde geri döndürülmesini sağlayabiliriz. Bu rapor hem de iyileşmenin devam etmesi ve daha fazlaca türün bundan faydalanabilmesi için birçok alanda fazlaca çalışmamız icap ettiğini gösteriyor.”

Bozkurtlar, rapora bakılırsa, en kuvvetli başarı öyküsünü gösterdi. İnsan nüfusu süratli bir artışa geçmeden ilkin 18. yüzyılda Avrupa’nın birçok yerinde bulunan bozkurtlar, bu tarihlerden sonrasında hızla azaldı. 1965-2016 içinde sayıları yeniden yükselişe geçen bu türün nüfusunda, bu 50 yılda yüzde 1800 artış görüldü.

Yabani kazlar, kızıl akbabalar, büyük akbalıkçıllar ve Dalmaçya pelikanları benzer biçimde bazı kuş türleri de fazlaca süratli bir iyileşme gösterdi. Rapora bakılırsa bu gelişimde Avrupa Birliği Kuşlar ve Yaşam Alanları Yönetimleri tarafınca uygulamaya konan doğayı koruyucu yasal düzenlemeler ile arazi kullanımında izlenen siyaset değişimleri etkili oldu.

Rapor için örnek olarak alınıp incelenen tüm türlerin sayısında artış gözlenmedi. Mesela halkalı fokları, küresel ısınmayla beraber fazlaca geniş buz kitleleri eridiği ve çoğalma alanları fazlaca küçüldüğü için belirsiz bir gelecek bekliyor.

Ancak gene de, raporun ana yazarı Sophie Ledger’a bakılırsa son bulgular ümit vaat ediyor:

“Bu rapor bizlere pozitif olmak için bir sebep veriyor ve talih verildiğinde, doğru uygulanan koruma yöntemleriyle beraber, yırtıcı yaşamın geri döndürülebileceğini gördük.”