Bataklık Soruşturması’nın uyuşturucu kaçakçılığından elde edilmiş kabahat gelirlerinin aklanmasına yönelik bir soruşturma olduğu vurgulanan açıklamada, “Amacı kabahat gelirlerine ve suçtan kaynaklı mal varlığı değerlerinin aklanması suçuna müdahale etmektir. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucuya bağlı kabahat gelirleri soruşturmasıdır. Örgütlü olarak kabahat gelirini aklayan kişiler mevzu edilmiştir.” ifadesi kullanıldı.
Türkiye haricinde Türk uyruklu kişiler tarafınca gerçekleştirildiği tespit edilen Hollanda, Peru, Brezilya, Fransa, İtalya, Ekvador ve Belçika’da yakalanan 18 ton civarında kokain ile İspanya ve Akdeniz’de yakalanan 30 tonun üstünde esrar ve 5 tonun üstünde baz morfin, Hollanda ve İspanya’da yakalanan 180 kilo civarında eroine yönelik operasyonların, soruşturmanın dayanağını oluşturduğu bildirilen açıklamada, Bataklık Soruşturması kapsamında, MASAK uzmanları ile Gümrük, SGK ve Vergi Denetim Kurulu müfettişlerinin raporları alınarak soruşturma dosyasına eklendiği bildirildi.
34 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Açıklamada, 6 ay süresince yürütülen soruşturmanın 30 Haziran 2020’de operasyona çevrildiği belirtilirken, operasyon kapsamında kamuoyunda “baron” olarak malum Nejat D, Çetin G. ve Halil A. isminde 3 kabahat örgütü liderinin de aralarında bulunmuş olduğu 79 şüpheli hakkında adli işlem yapıldığı açıklandı.
4 Temmuz 2020’de adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 34’ünün tutuklandığı hatırlatılan açıklamada, menkul ve gayrimenkul olmak suretiyle ortalama 2 milyar lira değerinde mal varlığına el konulduğu, döviz, altın, gezim, inşaat benzer biçimde alanlarda etkinlik gösteren 17 şirkete de kayyum atandığı vurgulandı.
24 Haziran 2021’de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca iddianame düzenlenmiş olduğu ve iddianamenin Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca kabul edilerek, 73 sanık hakkında yargılamaya başlanıldığı hatırlatılan açıklamada, “Soruşturma ve kovuşturma kapsamında İngiltere, Fransa, Hollanda, Almanya, Belçika, Brezilya, İspanya, İtalya ve Sırbistan benzer biçimde ülkelerle işbirliğine gidilmiş ve 8 ülkeye 13 adli istinabe talebi gerçekleştirilmiştir. Bunlardan yalnız 4’üne yanıt alınabilmiştir.” bilgisi verildi.
Yargılamanın yurt haricinde Türk vatandaşlarının karıştığı narkotik madde ticaretine dayandığı da bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Dolayısıyla adli yardımlaşma taleplerine verilecek cevaplar ehemmiyet arz etmektedir. Birçok adli istinabe talebine yanıt verilmemesi ve hukuk sistemimizde tutuklulukta geçen en fazla sürenin tamamlanmasından dolayı, tutuklu sanıklar ilgili mahkememiz tarafınca 8 Eylül 2022 tarihinde adli denetim şartıyla ve tutuksuz yargılanmak suretiyle özgür bırakılmıştır. Sanıkların tutuksuz yargılanmak suretiyle özgür bırakılması beraat ettikleri anlamına gelmemektedir. Türkiye’nin kabahat ve suçluya karşı yapmış olduğu operasyonları, bilhassa uyuşturucu ticaretinden meydana gelen kabahat gelirleri açısından en büyük operasyonunu, içinde ne olduğu, kapsamı ve hedefleri bilinmeden kafa karışıklığı yapmaya çalışmak, günlük münakaşa malzemesi haline getirmek üzüntü vericidir.
Türk polis teşkilatı olarak kabahat ve suçluya karşı milletimizin refah itimatı ülkemizin esenliği için beraber hareket ettiğimiz kurumların ve devletin aşağılanması ve saygınlık suikastı yapılması tarafımızca bu mücadeleyi içtenlik sadakat ve bağlılıkla fedai can etme anlayışı ile verenler olarak kabul edilemezdir. Devletin bu mücadelesine hakikatlerden uzak iftiralarla itibarsızlaştırma değil, moral, güç ve destek verilmesi beklentimizdir.”
Yoruma kapalı.